Bir Orta Amerika uygarlığı olan ve binlerce yıl boyunca bugünkü Meksika’nın güneydoğusundan, Honduras, El Salvador ve Guatemala’ya kadar uzanan bir bölgede hüküm süren Maya Uygarlığı; mimari, astronomi, matematik, tıp, edebiyat ve sanat alanlarında son derece ileri bir toplumdu.
Piramit ve tapınaklarını gezegenlerin konumuna, matematik ve astronomi bilgilerine dayanarak inşa eden bu uygarlık; yazı yazmak içinse Maya hiyeroglifleri olarak da bilinen Mezoamerika alfabesini kullanıyordu.
Para olarak asla sikkelerin kullanılmadığı Antik Maya’da bunun yerine, birçok erken dönem uygarlığının yaptığı gibi, çoğunlukla takas yoluna gidilerek, tütün, mısır ve giysi gibi eşya ticareti yapıldığı düşünülüyor. 16. yüzyıldan kalma İspanyol sömürge kayıtları ise Avrupalıların, işçilere ödeme yapmak için kakao çekirdeklerini kullandığını ortaya koyarken, bu ödeme aracının kullanılmasından önce belirgin bir para birimi olup olmadığının belirsiz olduğunu gösteriyor.
M.S 250’den M.S 900’e kadarki döneme ilişkin yayınlanmış araştırmalara ve diğer mevcut Maya görsellerine odaklanan arkeolog Joanne Baron’un son dönemde yaptığı çalışmalar ise oldukça dikkat çekici.
Duvar resimleri, seramik çizimleri ve oymalar dahil olmak üzere, görsellerin tipik bir takas ekonomisini ve Maya krallarına yapılan vergi ödemelerini tasvir ettiğini söyleyen Baron; çikolatanın erken dönem sanatta pek fazla görülmediğini, fakat MS 8. yüzyılla birlikte daha yaygın hale geldiğini vetek seferlik bir takas yerine, mal veya hizmet karşılığında ödeme aracı olarak kabul edilen bir nesne olarak kullandığını belirtiyor.
Guatemala sınırı yakınında bulunan ve merkezi bir pazar yeri olduğu düşünülen bir piramidin içindeki duvar resminde ise bir kadın tamale (geleneksel bir Mezoamerika yemeği) yapmak için kullanılan hamura karşılık olarak, bir kişiye içinde köpürmüş halde sıcak çikolata bulunduğu düşünülen bir kâse sunuyor. Baron’un belirttiğine göre bu erken tasvir çikolatanın o dönemde takas edildiğini gösteriyor.
ABD’nin Missouri eyaletinde bulunan Washington Üniversitesi’nde Maya uzmanı bir antropolog olan ve araştırmayı dışardan takip eden David Freidel ise Maya uygarlığında kakaonun neredeyse herkesçe sevildiğini ancak mısır gibi ürünlere kıyasla çok daha fazla değerli olduğunu ve Maya şehirlerinin yakınlarında pek de iyi yetişmediğini söylüyor.
Maya Uygarlığı’nın ne zaman ortaya çıktığı ve ortadan kaybolup kaybolmadığı ile ilgili farklı görüşler ve araştırmalar ortaya konurken, M.S ilk yüzyıllarda bile bu karşı konulmaz lezzeti keşfettikleri bilinen bir gerçek. Örneğin adı “xolocatl” olan içeceği kakao tohumundan elde edilen hamuru su ya da sütle karıştırarak yarattıkları da yine kayıtlara geçen bir diğer bilgi.
Profiterolde 40 Yıllık Ustalığın Adresi: Manolya Pastaneleri Bir Sonraki:
Hafıza ve Beyin Dostu: Çikolata