Pandemi Dönemi Estetiği

17 Haziran 2021 • Çikolata ve Sağlıklı Yaşam, GenelPandemi Dönemi Estetiği için yorumlar kapalı1449

Pandemi döneminde en çok hareketlenen sektörlerden biri, hiç şüphesiz estetik sektörü oldu. Kısıtlamalar nedeniyle evde geçirilen zaman arttıkça, hayatımıza anlam katabilmek için mutfakta çok daha fazla zaman geçirir olduk. Farklı yemek tarifleri denedik, karbonhidrata yüklendik. Eşofmanlı hayatlarımızda kilo aldığımızı hiç fark edemedik ya da görmezden geldik. Yaz mevsiminin gelip çatmasıyla sadece kadınları değil, erkekleri de tatlı bir telaş sardı. Kilo verme, sıkılaşma ve spor ritüelleriyle dopdolu bir ajandaya sahip olduk.

Diş estetiği her dönem popüler

Sağlık turizmi açısından bakıldığında Türkiye, dünyanın önde gelen 10 ülkesi arasında yer alıyor. En çok saç ekimi, estetik için tercih edilen Türkiye, diş konusunda da oldukça iddialı. Diş Malzemeleri Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (DİŞSİAD) verilerine göre Türkiye’ye 2020’de 100 binin üzerinde yabancı hasta, sadece diş tedavisi amacıyla geldi. Her yıl dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 3 ila 5’i sağlık amaçlı seyahat ediyor. Bunun içinde termalden saç ekimine ve estetiğe kadar farklı amaçlar söz konusu olsa da özellikle diş operasyonlarında büyük bir hareketlilik yaşanıyor. Türkiye ise bu alanda lider ülkeler arasında bulunuyor. En çok tercih edilen uygulamalar ise estetik diş olgusu, implant, ortodonti, estetik lamina, gülüş estetiği ve diş protezleri…

Estetik operasyonlara en yoğun ilgi, iş dünyasından

İşin ilginç yanı ise Mart 2020’den bugüne kadar yani home ofis çalıştığımız, toplantılara Zoom üzerinden girdiğimiz yoğun pandemi günlerinde sadece Türkiye’de değil, dünyada da estetik operasyonların hızla artması… Hareketsizlikten hızlı bir şekilde kilo alan pek çok kişi, zayıflama sürecinde estetik dokunuşlardan ilham alıyor. Frankfurtlu plastik cerrah Dennis Vom Heimburg’a göre iş dünyası, pandemi dönemini estetik operasyonlar açısından en başarılı şekilde değerlendiren kesim olarak öne çıkıyor.

Yağ aldırma operasyonları ve botoks işlemleri hızla artıyor

İş hayatının yoğun temposunda kişiye özel dokunuşlara yeteri kadar zaman ayıramayan bu kesim, pandemi döneminde evden çalışma sistemine geçilmesiyle kısa molalar vererek estetik operasyonlara yöneldi. Heimburg’a göre en sık yaptırılan estetik operasyonlar ise burun düzeltme, botoks veya hiyalörik asit enjekte etme gibi estetik müdahalelerin yanı sıra Koronavirüs’ün tetiklediği hareketsiz yaşam nedeniyle alınan fazla kilolardan kurtulmak için tercih edilen yağ aldırma operasyonları… Home ofis çalışma ve hareketsizlik sadece kadınları değil, erkekleri de negatif yönde etkilediği için bu operasyonları tercih eden erkek danışan sayısının da hızla arttığı gözlemleniyor.

Göz kenarı kırışıklıklarından kurtulmak arzu ediliyor

Sürekli maske takmak zorunda kaldığımız için yüzümüzde en dikkat çeken nokta ise gözlerimiz. Uzmanlar, göz bölgesindeki kırışıklıkların giderilmesine yönelik operasyonların da yoğun ilgi gördüğünü belirtiyor. Cilt gençleştirme süreçlerinde ultrason ve radyofrekans enerjisiyle sinerji yaratılıyor. Dokuları uyararak kolajenleri artırmak ise son derece başarılı sonuçlar veriyor. İşlevi azalmış, solgun hücreleri canlandıran uygulamalarla, sarkmaların ve kırışıklıkların önüne geçilebiliyor.

Kök hücre uygulamaları ve lazer skin resurfacing

Kök hücre uygulamaları uzun yıllardır tartışılan, tedavide kişinin kendi hücrelerini kullanmaya yönelik, PRP’den çok daha etkin bir teknik. Bazı hastalıkların tedavisinde de önemli gelişmeler sağlayan kök hücreler; embriyonik hücreler ve yetişkin hücreler olarak ikiye ayrılıyor. Yetişkin kök hücreler vücuttaki yağ dokusunda bolca bulunuyor ve medikal bir prosedür ile ayrıştırılıp vücutta yaşlanma belirtisi gösteren bölgelere enjekte ediliyor. Vücudun kendi dokusu olması sebebiyle iyileşme ve adaptasyon süresi oldukça kısa olan bu uygulama, yaşlanmayı yavaşlatmak ve zamanla hasar gören dokuların yenilenmesi için kullanılıyor. ‘Laser skin resurfacing’ denen lazerle cilt yenileme operasyonu ise hasar görmüş üst dokuyu soyarak alttan yeni ve taze derinin çıkmasını sağlıyor. İyileşme süresinin kısa olması, kliniğe yatış gerektirmemesi ve tatmin edici sonuçlar vermesi sebebiyle çok tercih ediliyor. Uygulamanın uzman bir dermatolog ya da bir plastik cerrah tarafından yapılması gerekiyor. Tüm yüze yapılan uygulama ortalama iki saat sürüyor. Bir iki gün süren şişkinlik ve kızarıklık sonrasında ise cilt yenilenmiş oluyor.

DAXI, daha kalıcı sonuçlar veriyor

Özellikle yaşlanma karşıtı kremlerde kullanılan hyalüronik asit, ‘değişime en az uğramış dolgu maddesi’ olarak biliniyor. Bu maddenin vücudun kendi ürettiği hyalüronik aside oldukça yakın olması, alerjik reaksiyon riskini de azaltıyor. Cildin doğal ve genç görünümünü uzun süre korumak isteyenlerin tercih edebileceği bu uygulama; dudak dolgusu ve kırışıklıkların hafifletilmesinde oldukça sağlıklı ve estetik sonuçlar veriyor. Bir çeşit nörotoksin (sinir uçlarını etkileyen bir tür toksin) olan ‘botulinum’dan üretilen botoks, estetik duruşuna önem veren hemen herkesin hayatının bir parçası. DAXI ise botulinum’dan üretilen enjeksiyonların en yenisi… ‘Daxi botulinum toxin A’ isimli bu madde, botoksa göre daha stabil; bu yüzden de daha kalıcı sonuçları olanaklı kılıyor. Botoksun aksine DAXI uygulamasında bireyler, senede sadece iki enjeksiyona ihtiyaç duyuyor. Böylelikle botoks müdavimleri tek seferde daha uzun süre genç ve estetik bir görünüme sahip oluyor.

Benzer İçerikler

Comments are closed.