Afrika’dan Amerika’ya Notaların Yolculuğu
1880’li yıllarda New Orleans’ta gelişmeye başlayan bir tür olan Jazz müzik; Afrika, Amerika ve Batı müziğinin harmanlanmasından meydana geliyor. Afrikalı köleler Amerika’ya getirilirken yanlarına müzik aletlerini almalarına izin verilmişti. Ancak beraberlerinde getirdikleri sadece müzik aletleri değil aynı zamanda son derece etnik ve ruhani bir müzik türüydü. 1920’li yıllara gelindiğinde anlaşılacaktı ki; Jazz sadece bir müzik türü değil, çarpıcı kültürel değişimlere yol açan bir yaşam biçimiydi. Jazz kelimesinin kesin bir anlamı olmamakla beraber sokak dilinde; yüksek sesli eğlence, şamata, canlandıran müzik anlamlarını taşıdığı biliniyor. Dilimize ise “caz müzik” olarak çevriliyor.
Sınırları Aşan Jazz Melodileri
Bu müzik türünün resmi olarak dünya ile ilk tanışması ise, 1917 yılında Original Dixieland Jazz Band adlı bir jazz grubunun ilk plaklarını piyasaya sürmesiyle başlıyor. O dönemde New Orleans`lı beş genç müzisyenden oluşan grup, çığır açacak olan bir müzik türüne öncülük eden ilk eseri hayata geçirdiklerinden habersizlerdi. 1920-1930 yılları arasında popülerliği daha da artan bu müzik türü, o dönemlerde dünya genelinde altın çağını yaşıyor. Günümüze gelene kadar; New Orleans, Swing, Kansas, Çingene cazı, bebop, cool, avangart, serbest caz, Latin caz, soul, füzyon, caz rock, smooth, caz funk, etno caz ve asit caz gibi birçok alt türe ayrılıyor. Çeşitli müzik türleriyle etkileşime giren Jazz müzik, ünü gittikçe artan ve günümüze kadar yayılan bir müzik türüne dönüşüyor.
Aykırı, Duygusal, Özgün
Jazz müziği diğer müzik türlerinden ayıran en önemli özellik kalıplara bağlı kalmayan yapısı. Klasik müzikte olan belli ölçüler Jazz müzik için geçerli değil. Tamamen özgür ve kendine has bir stili var. Ne çalındığından çok, nasıl çalındığını ön plana çıkarıyor. Elbette sadece bir müzik türü olduğunu söylemek haksızlık olur. Çünkü Jazz; bir yaşam biçimi, hayat felsefi ve dünyaya bakış açısı… Afrika’dan Amerika’ya göç eden bu etnik ve özgün tarzın, sonraki yıllarda başka kültürlerle de harmanlanarak yoluna devam ettiğini görmek mümkün. Biraz asi ve başına buyruk olmasına rağmen aynı zamanda en derin duyguları hissettirmekte de üstüne yok. İlk popüler olmaya başladığı zaman insanlar dans etmek için Jazz müzik çalınan mekanlara gitmeye başladılar. Hareketli melodileri ve kural tanımaz ritimleri ile dans tutkusunu alevlendiren Jazz, kısa zamanda eğlencenin göz bebeği halini aldı. Ama bu eğlence anlayışı onun geldiği yeri unutmasına sebep olmadı. Jazz bir isyanın, direnişin müziği…
Haksızlıklara baş kaldıran, acıdan ve öfkeden korkmayan, romantik, insanın ruhunu canlandıran yapısı ile Jazz, müzik dünyasında kazandırılmış en eşsiz türlerden bir tanesi.
Jazz Müziğe Değer Katan Kadın Vokaller
Peki dünyanın her yerinde ün salmış olan Jazz müziğin kadın vokalleri kimler? En ünlü ve en iyi Jazz sanatçıları listesinde hangi isimler yer alıyor? Gelin, Jazz müziğin en ünlü kadın vokallerine yakından bakalım. İşte bu müzik türünü arşa çıkaran bazı kadın vokaller:
1. Billie Holiday
Listemizin ilk sırasında Jazz müzik tarihinin önemli seslerinden biri olarak kabul edilen Billie Holiday bulunuyor. “Lady Day” lakaplı şarkıcı, 7 Nisan 1915 yılında Amerika’da müzisyen bir babanın kızı olarak dünyaya geliyor. Oldukça zorlu hayat şartları ile mücadele eden sanatçı zorlukların üstesinden bir bir gelerek başarı merdivenlerini tırmanıyor. 18’li yaşlarında çalıştığı kulüplerde şarkı söylerken keşfedilmesi ise onun Jazz müziği kariyerine ilk adım atışı oluyor. Bu müzik türü onun için adeta bir yaşam tarzı oluyor ve kariyerinde önemli başarılar elde ediyor. Çok kez Grammy kazanıyor ve birçok ünlü bestesi bulunuyor. Bunlardan bazıları:
- “Billie’s Blues” (1936)
- “Don’t Explain” (1944)
- “Everything Happens For The Best” (1939)
- “Fine and Mellow” (1939)
- “God Bless the Child ” (1941)
- “Lady Sings the Blues” (1956)
- “Long Gone Blues” (1939)
- “Now or Never”(1949)
- “Our Love Is Different” (1939)
- “Stormy Blues” (1954)
2. Nina Simone
2. sırada yine ABD’li bir şarkıcı olan ve 21 Şubat 1933 yılında doğan Nina Simone yer alıyor. Şarkıcı, şarkı sözü yazarı, piyanist, insan hakları savunucusu gibi çok sayıda özelliği bulunan sanatçı; Caz, blues, soul ve R&B türlerinde unutulmaz eserler veriyor. Kalabalık bir ailede dünyaya gelen Nina Simone, daha 10 yaşındayken keşfediliyor ve popüler bir müzik okulu olan Juilliard’a gönderiliyor. 1958 yılında ise ilk albümünü yapıyor. Bu sırada da İspanyolca ‘kız’ anlamına gelen niña kelimesinden türetilen “Nina” ve hayranı olduğu oyuncu Simone Signoret’tın da yardımıyla şimdiki sahne adı olarak bilinen Nina Simone adını alıyor. “My Baby Just Cares For Me” adlı şarkısı günümüzde popülerliğini koruyan Chanel No:5 parfümünün reklam filminde yer alıyor. 1964 yılında herkes tarafından bilinen “Don’t Let Me Be Misunderstood” şarkısını çıkarıyor. Ayrıca; American Me, Point of No Return, Shallow Grave, Stealing Beauty, The Big Lebowski, Scarlet Diva, Before Sunset gibi filmlerin müziklerine de imzasını atıyor.
3. Ella Fitzgerald
Jazz müziğinin bir başka kraliçesi de, 25 Nisan 1917 tarihinde doğan ABD’li vokal Ella Fitzgerald. Yorumunun kusursuzluğu ile bilinen sanatçı, kariyeri boyunca 13 adet Grammy ödülü kazanarak Jazz müziğini adeta arşa çıkarıyor. “Love and Kisses” ilk kaydı yapılan, “A-Tisket, A-Tasket” ise tanınmasını sağlayan parçaları olarak biliniyor. 57 senelik kariyeri boyunca; Trompetçi Roy Eldridge ve Dizzy Gillespie, gitarist Herb Ells, Abraham Laboriel, piyanist Tommy Flanagan, Oscar Peterson, Lou Levy, Paul Smith, Jimmy Rowles ve Ellis Larkins gibi birçok önemli müzisyenle ortak işler ortaya çıkarıyor.
4. Amy Winehouse
Gerçek adı Amy Jade Winehouse olan Amy Winehouse, 14 Eylül 1983’te, Londra’nın kuzeyindeki Southgate bölgesinde dünyaya geliyor. Babası Mitchell taksi şöförü, annesi Janis ise eczacı olan Winehouse müzikle çok genç yaşta tanışıyor. Çocukluk yıllarında yakın arkadaşı ve kendisinden oluşan rap müzik grubu ‘’Sweet ‘n’ Sour’’ ile amatör de olsa müzik dünyasına ilk adımlarını atıyor. Güçlü contraalto vokal kabiliyetiyle kısa sürede adını tüm dünyaya duyurmayı başarıyor. Winehouse, otoriteler tarafından Jazz müzik için son yıllarda keşfedilen en önemli müzik yeteneği olarak gösteriliyor. 2003 yılında yayınlanan albümü “Frank” İngiltere’de büyük ses getirerek Mercury ödülüne aday gösteriliyor. Daha sonra ise müzik dünyasına adını altın harflerle yazdıracak olan albüm “Back to Black” geliyor. Bu albüm, 6 dalda Grammy’ye aday gösteriliyor ve Amy 5 dalda aldığı ödülle evine dönüyor. Müthiş yeteneği ile göz dolduran sanatçı, maalesef özel hayatında yaşadığı çalkantılı süreçler ve bağımlılık problemleri yüzünden 2011 yılında hayata veda etti. Bıraktığı eserler ise günümüzde de etkisini sürdürmeye devam ediyor.
5. Jehan Barbur
Biraz da Türk kadın vokallerden bahsedelim… 12 Nisan 1980 Lübnan doğumlu olan Jehan Barbur, Türk şarkıcı ve şarkı yazarı olarak biliniyor. Kariyerine farklı gruplarda vokalist olarak başlıyor. 2009 yılında ilk stüdyo albümü Uyan’ı yayımlayan sanatçı, sırasıyla; 2012’de “Sarı”, 2014’te “Sizler Hiç Yokken”, 2014’te “Kendine Zaman ver” single’ı, 2017’de “Evim Neresi”, 2018’de “Kuzgunu Uçmak”, 2019’da ise, “Ürkerek Söylerim” ve “İki Keklik” single’ını yayımlıyor. Son olarak 2022 yılında “Güzel Şeyler Var” ve “Sabır Ver” adlı single’larını yayımlıyor.
6. Jülide Özçelik
1975 İstanbul doğumlu olan Jülide Özçelik, kariyerine Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin hafif batı müziği bölümünü kazanarak başlıyor. Selen Gülün, Randy Esen, İmer Demirer, Donovan Mixon, Ayşe Özbekligil, Raci Pişmişoğlu, Ricky Ford, Can Kozlu gibi önemli isimlerden dersler alan sanatçının; TRT Hafif Batı Müziği ve Caz Orkestrası ile canlı kayıtları bulunuyor. İlk albümü olan “Jazz İstanbul Volume 1’i” 2008 yılında çıkarıyor.
Birsen Tezer
16 Aralık 1965 doğumlu olan Birsen Tezer, lise zamanında katıldığı yarışmalardan dereceler elde ederek kariyerine devam ediyor. 1998 yılında Bülent Ortaçgil’in Light albümünde yer alan “Kimseye Anlatmadım” adlı şarkıyı onunla birlikte seslendiriyor. İlk albümü olan “Cihan’ı” 2009 yılında yayımlayan sanatçı, kendi bestelerinin yanında; Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur, İlhan Şeşen ve Zafer Cınbıl’ın bestelerini de yorumluyor.
Bu sanatçılar ile birlikte dünya çapında ün salmış diğer sanatçılar ve iz bırakan eserleri:
- Ella Fitzgerald: Summertime
- Sarah Vaughan: Mean to Me
- Peggy Lee: Fever
- Sophie Milman: La Vie En Rose
- Billie Holiday: Strange Fruit
- Doris Day: Sentimental Journey
- Dinah Washington: Mad About the Boy
- Etta James: At Last
- Shirley Horn: I Watched You Sleep
- Abbey Lincoln: Afro Blue
- Nancy Wilson: The Masquerade is Over
- Eartha Kitt: C’est si Bon
- Amy Winehouse: Stronger Than Me
Masalsı Bahar Bahçeleri Bir Sonraki:
Paskalya Bayramının Gözdesi: Paskalya Yumurtasının Hikâyesi