Polonya’nın başkenti Varşova, ülkenin doğu kesiminde, Vistül Nehri’nin yanında, Masovya Ovası’nın merkezinde yer alıyor. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra büyük bir yıkıma uğrayan kent, anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğarak Avrupa’nın en çok ziyaret edilen turizm noktalarından biri haline geldi.
Varşova kuzey ve güney olmak üzere iki ayrı bölüme ayrılıyor. Kuzeyde görkemli Barok sarayları, kaleleri ve güzel Eski Kent’i bulabilirsiniz. Öte yandan güney kısmı, Orta Avrupa’nın en iyi şehir parklarından ikisine ve önemli cazibe merkezlerine ev sahipliği yapmakta. Şehrin doğu tarafı ise tam tersine, Nazi dönemi kalıntılarından oluşuyor. Kısacası, Varşova kapsamlı tarihi, canlı kültürü ve modern mimarisiyle gezilecek yerler açısından oldukça zengin bir şehir.
Varşova’da restore edilmiş barok, gotik ve neoklasik tarzdaki yapıların yanı sıra Fryderyk Chopin Müzesi ve Kopernik Bilim Müzesi gibi önemli cazibe merkezleri var. Bu binalara ve simgesel yapılara ek olarak Varşova gezilecek yerler arasında Lazienki ve Ujazdowski Parkları gibi yemyeşil alanlar da mevcut. Şehirde gezme yerlerinin dışında opera, caz ve dans gösterileri gibi katılabileceğiniz çeşitli kültürel aktiviteler bulunuyor.
Varşova’nın Atan Kalbi: Old Town Meydanı
Varşova turunuza tarihi 700 yıl öncesine dayanan Eski Kent’ten başlayabilirsiniz. UNESCO dünya mirası listesinde yer alan Old Town, rengarenk şehir evleri ve dar sokaklarının olağanüstü atmosferiyle büyülüyor. Eski Şehir Pazar Meydanı’nda, şehrin resmi sembolü olan deniz kızı heykeli yer alıyor. Şehrin bu kısmında görülmesi gereken yerleri ise Kraliyet kalesi, Barbican kalıntıları ve eski şehir surları şeklinde sıralamak mümkün. Kraliyet kalesinde, sanat meraklıları için ünlü İtalyan ressam Bernardo Bellotto’nun tablolarının yer aldığı bir koleksiyon bulunmakta. Kale Meydanı’ndaysa, Kral Sigismund III Vasa’nın sütunu duruyor. Yaz aylarında Eski Kent meydanı kültür festivallerine sahne oluyor. Kışın ise ışıklarla renkleniyor.
Piyano ile Şiirler Yazan Dahi: Fryderyk Chopin Müzesi
Tarihi Ostrogski Sarayı’ndaki Fryderyk Copin Avrupa’nın en modern biyografik müzelerinden biri.
Sergiler ve multimedya gösterileri, bestecinin yaşamının ve eserlerinin öyküsünü anlatıyor.
Varşova’da geçen yılları ve göç ettikten sonraki hayatı hakkında her şeyi öğrenebilirsiniz. Müze içerisinde ünlü besteci tarafından yazılan mektupları ve portreleri yer alıyor. 10 yaşındayken sanatçıya verilen altın saat, bir şeker kutusu, baş harflerinin bulunduğu bir anahtarlık, bir kol düğmesi ve bestecinin piyanosu gibi değerli eşyaları da burada görebilirsiniz.
Şehrin Gürültüsünden Uzak: Lazienki Parkı
Avrupa’nın en güzel parklarından biri olan Lazienki Parkı Varşova’nın merkezinde, Eski Kent’in ve Kraliyet Yolu’nun hemen güneyinde yer alıyor. 80 hektarlık alanı kaplayan bahçe şehrin koşuşturmacasından uzaklaşmak için ideal bir yer. Parkın merkezinde, Polonya’nın son kralı Stanisław August Poniatowski’nin yazlık evi bulunuyor. Saray, zarif sütunlar ve iki kemerli köprü ile çevrili. İçerisinde ziyarete açık kraliyet banyoları, balo salonu, yemek odası, yatak odaları, portre galerisi ve bir şapel bulunuyor. Gölün kenarında, antik şairlerin on altı heykelinin çevrelediği yarım ay biçimli oturma sıralarıyla Roma esintili amfitiyatro var. Varşova’nın en popüler kültürel cazibe merkezlerinden biri olan parkta ayrıca yaz aylarında her hafta sonu ücretsiz Chopin konserleri düzenleniyor.
Lazienki Parkı’nda ayrıca bir limonluk, amfitiyatro, Japon bahçesi, Avcılık ve Binicilik Müzesi ve Myślewicki Sarayı yer alıyor. Sincaplar, tavus kuşları ve kuğular da parkın büyüleyici atmosaferine eşlik ediyor.
Varşova, keşfedilmeye değer çok sayıda cazibe merkezine ev sahipliği yapıyor. Bu büyüleyici şehri ziyaret ederek siz de hem keyifli vakitler geçirebilir hem de birbirinden özel anılar biriktirebilirsiniz.