İşte derleyip toplamayı kolaylaştıran Japon formülü!

16 Eylül 2020 • Genelİşte derleyip toplamayı kolaylaştıran Japon formülü! için yorumlar kapalı2364

Kullanmadığımız kıyafetler, okumadığımız kitaplar, eskidiği halde atamadığımız ve bir gün işe yarar diye bir kenarda biriktirdiğimiz her eşyayla evlerimizi farkında olmadan dolduruyoruz. Buna neden olan iç sesimizin şu sorusu ise çok tanıdık: “Ya bir gün lazım olursa?”

Uzmanlara göre, 1 yıl boyunca elimizi sürmediğimiz eşyalara gerçekten ihtiyaç duymuyoruz, fakat onlardan ayrılamıyoruz da… Psikologlara göre, bunun en büyük nedenlerinden biri geçmişe olan bağlılığımız ve hayata olan güvensizliğimiz, yani gelecek korkumuz… Bir şeyleri yerine koyamamaktan duyduğumuz gizli korku, onları atamamızın da esas nedeni… New Hampshire Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre ise başkaları tarafından sevilme ve kabul görme konusunda kendilerini daha fazla güvende hisseden kişiler, sahip oldukları şeylere daha az parasal değer atfediyor. Tersini hissedenler, yani yeterince sevildiğine ve kabul gördüğüne inanmayanlar ise bir şeylere sahip olmakla elde ettikleri emniyet, sigorta ve rahatlık duygusunu onlardan ayrılarak bırakmak istemiyor…  

Hayatınız önce ‘düzenleyerek’ yoluna girmeye başlıyor

Japon temizlik ve organizasyon uzmanı Marie Kondo’nun satışı 3 milyon adedi aşan uluslararası bestseller olan kitabı ‘Hayatı Sadeleştirmek İçin Derle, Topla Rahatla’ ya göre, evde gereksiz eşya sayısı artarken, kendimizi fiziksel ve zihinsel anlamda da gereksiz şeylere boğulmuş halde buluyoruz. Çocuklu bir aileyseniz, belki en büyük probleminiz, birbirinizle sağlıklı vakit geçirecek alanların azalması ve detaylar içinde kaybolmak olabiliyor. Oysa, Kondo’ya göre gereksiz eşyalardan kurtulup var olanları hayatı kolaylaştıracak şekilde düzenlemeyi öğrendiğinizde hayatınız da yoluna girmeye başlıyor.

Şimdi gelin, ‘Hayatı Sadeleştirmek İçin Derle, Topla Rahatla’ kitabından aktaracağımız bu adımlarla bunu en verimli şekilde nasıl yapabileceğimize yakından bakalım…

Kategoriye ayırarak düzenleyin, tek seferde bitirin!

Aldıklarınızı genellikle göremeyeceğiniz şekilde depolamanız, ne eksik bilemediğiniz için kimi zaman aynı şeyleri defalarca almak zorunda kalmanızla sonuçlanabilir. Bu nedenle öncelikle her şeyi görebileceğiniz şekilde yerleştirmeniz, atlamamanız gereken bir konu. Kutularla fişleri, prizleri, tamirat aletlerini, benzer olan eşyaları bir arada gruplandırmak ve nerede olduklarını bilmek, eksikleri görmeyi sağlıyor.

Kondo yönteminin püf noktası ise eşyaları bulundukları yere göre değil, kategorilere göre sınıflandırmak. Yani alışkanlıkla aynı türden nesneleri birden fazla yerde saklayabiliyoruz. Her yeri ayrı ayrı topladığımızda aynı işlemi defalarca yaptığımızı fark etmediğimiz için, buradaki kısır döngüyü ancak ‘gruplandırarak’ düzenlediğimizde aşabiliyoruz. Örneğin, her odanın toparlama işlemlerini her seferinde yeniden başlatmaktansa tüm odalar için tek seferde ‘önce kıyafetler, sonra kitaplar’ gibi grupsal hedefler koymak daha net ve keyifle bir işin tamamlanmasına neden oluyor.

Kondo, bu noktada bizleri bir alışkanlığa daha vedaya çağırıyor ve diyor ki, “Her gün azar azar toplamak yerine tek seferde detaylı toparlayın, çünkü süreç uzadıkça bu işi asla bitiremeyeceğinizi düşünebilirsiniz.”

Kıyafetlerden başlayın, duygusal bağ kurduklarınızı sona saklayın!

Toplama işlemini hızlandırmak için atmaya, karar vermesi en kolay olan eşyalarla başlamanızı öneren Kondo’ya göre hızlanmak için takip edilecek sıra, ‘kıyafetler, kitaplar, kağıtlar, muhtelif eşyalar ve duygusal bağ kurduğunuz eşyalar’. İşe kıyafetlerle başlayın ve onları kendi içinde alt kategorilere ayırın. Üstler, altlar, asılması gerekenler, çoraplar, el çantaları, aksesuarlar, ayakkabılar gibi…  

Hırkalarınızı ve artık giymediğimiz kıyafetlerinizi sırf atmamak uğruna ev giysisi yaptığınızı biliyoruz, yapmayın J Çünkü biliyoruz ki ne kadar ‘evde giyeriz’ desek de gündelik kıyafet olma özelliği taşıyan tek rahat şey, koton tişörtlerimiz oluyor… Gereksiz olanı atmak değil, gereksiz olanı tutmak asıl israf nedeni Kondo’ya göre…

Peki madeni paralar, saç tokaları, silgiler, yedek düğmeler, kol saati parçaları, bitik piller vs vs…? Eşyaları öylesine değil, sevdiğiniz için saklayın. Örneğin işe yaradığından iyice emin olduğunuz kabloları saklayın sadece, gerisinden tamamen kurtulun.

Haz veren eşyalar ve geçmişle vedalaşma zamanı!

İşe başlamak için en uygun zamanın sabahın erken saatleri olduğunu unutmayın. Taze sabah havası zihninizi açar ve ayırt etme kabiliyetinizi keskin kılar. Rahatlamak için arka fonda bir müziğe ihtiyacınız varsa, tercihiniz mümkünse sözsüz melodiler olsun.

Önce atın! Kritik soru şu: Bu sana haz veriyor mu? Yanıt evetse, elinizdekine sıkıca sarılın. İçgüdüsel olarak nesnenin çekici olmadığını bilsek de zihnimiz onu atmamıza engel olmak için bir sürü sebep üretir. Mesela, “Daha sonra buna ihtiyacım olabilir” veya “Bunu atmak israftan başka bir şey değil” gibi. Bu noktada ilk olarak bunu neden edindiğinizi düşünün. Örneğin hiç giymediğiniz bir kıyafet varsa, size neyin yakışmadığını gösterdiğine göre hayatınızdaki rolünü tamamlamış olabilirJ

Fotoğraflar ve duygusal anlamı olan eşyalarınızı ne yapacağınıza karar verirken aslında geçmişinizle yüzleşiyorsunuz. Ancak yaşadığınız alan ‘şu andaki benliğinizi’ yansıtmalı, geçmiş yıllardaki benliğinizi değil. Eski bir erkek arkadaşınızın fotoğrafını unutamadığınız için tutuyor olabilirsiniz, ancak yeni fırsatları görmenin bir yolu da bunları atmaktan geçiyor Kondo’ya göre.

2 adımda gardırobunuza enerji katın!

Peki gardırobunuza nasıl enerji katarsınız? Burada 2 tüyo veriyor Kondo.

  1. Sağa doğru yükselen çizgiler, algısal manada insana kendini daha rahat hissettirip tazelik veriyor. Kıyafetlerinizi sağa doğru artacak şekilde düzenleyin. Yani ağır parçaları dolabın sol, hafif parçaları ise sağ tarafına asın. Paltolar sol tarafta yer alırken bunu sırayla elbiseler, ceketler, etekler ve bluzların takip etmesi gibi…
  2. 2- Eşyaları yataydan çok dikey yerleştirmek gerekiyor. Çünkü eşyalar, ya da giysiler yatay olarak üst üste yığıldıkça altta olanları unutup kullanmıyoruz. Çekerken nasıl dağıldıklarını ise sanıyoruz söylememize gerek yok… 

Bu arada sakın çantalarınızda sürekli bir şeyler unutmanızın nedeni, onları düzenli olarak boşaltmamanız olmasın? 🙂 Dolabınızda bir çantanın içinde en fazla 2 çantayı sapları dışarıda kalacak şekilde iç içe koymanın ve bunların aynı türden çantalar olmasına dikkat etmenin ise başka bir düzenleme kolaylığı sağladığını unutmayın…

Peki okumadığımız kitaplarla nasıl vedalaşacağız?

Kondo, yarısına kadar okuduğunuz kitapları veya bir ara okurum deyip elinizi sürmediğiniz kitapları tozlanmaya bırakmaktansa, sizi gerçekten etkisi altına bırakan kitaplara odaklanıp diğerlerini isteyen birine vermenizi öneriyor. Bazen de kitapların içinden ilham veren cümleleri saklamanızın yeterli olacağını vurguluyor.

Evinizin birçok yerine yayılan kağıt yığınlarına gelelim… Kağıtların hepsini önce tek bir noktada toplayın. Fatura gibi ilgi gerektirenler ve sözleşme, garanti belgesi gibi saklanması gerekenleri ayrı ayrı dosyalarda tutun. Yine çantalarınızın 1 numaralı dostu ‘bozuk paralarınızı’ biriktirmeyin, ‘cüzdanımın içine’ sloganınız olsun.

Kondo’ya göre temizlenip düzenlenmesi en rahat olması gereken alanlar, mutfak ve banyolar. Bu nedenle baharatları ve yağları ocak kenarında, şampuan ve temizlik malzemelerini küvet kenarından dolaplara ve raflara kaldırmayı unutmayın.

Benzer İçerikler

Comments are closed.