Mutlulukla doğrudan ilişkisi olduğu konusunda hemen herkesin hemfikir olduğu çikolata; hem fiziksel hem de psikolojik etkileri nedeniyle bir çok araştırmaya konu olmakta. Mayalara kadar uzanan köklü geçmişi ve kakao çekirdeklerinden başlayan çikolata serüveninin bedenimize faydalarını ise gelin bu yazımızda birlikte inceleyelim.
İlk olarak 1970’li yıllarda Independent gazetesinde yayınlanan bir yazıda paylaşılan çikolatanın faydaları Psikolog Merrill Elias’ın araştırmalarına dayanıyor. Beyin performansı ile kan basıncı arasındaki bağlantıyı analiz edebilmek için New York’ta binden fazla insanın bilişsel yeteneklerini inceleyen Elias’ın yıllar boyu süren araştırmaları kardiovasküler risk faktörlerini genişletti ve haftada en az bir defa çikolata yiyen insanların bilişsel olarak daha iyi bir performans sergileme eğiliminde oldukları sonucuna varıldı.
Tadının yanı sıra kokusunun bile beyindeki mutluluk hormonu olan seratonini artırdığı belirtilen çikolata ile ilgili yapılan araştırmalardan bir diğeri ise Belçika’daki Hasselt Üniversitesi’nde gerçekleşti. Araştırma, çikolata kokusunun insanlar üzerindeki etkisini konu alırken, sonuçlara göre bu kokunun özellikle nöro-pazarlamada etkili olduğu ortaya kondu. Koklama duyusu ve duygularımızı yöneten sinirsel ağların, birbirine bağlı olduğunun en çarpıcı kanıtı ise araştırma kapsamında çikolata kokulu parfüm sıkılan bir kitapçının, yarım saat içinde satışlarında yüzde 20 artış gözlenmesi olmuş.
Çikolatanın doğrudan depresyon ya da diğer psikolojik rahatsızlıklara iyi geldiğini söylemek her ne kadar mümkün olmasa da dolaylı olarak hem kokusu hem tadıyla insanda yarattığı etkiler, birçok olumsuz duygunun iyileşmesinde önemli bir yere sahip. Öyle ki beyin olumsuz anılarla mücadele ettiği sırada hafızamızda saklı mutlu anları hatırlamaya yönelir. Bu nedenledir ki ne zaman çikolata yesek ya da kokusunu duysak bu güzel hatıralar hafızamızda canlanır ve bizi daha mutlu kılar.
Peki ya sizlere tarihte çikolatanın yiyecek olarak tüketilmesinden önce şifa kaynağı olarak görüldüğünü söylesek ne derdiniz? Örneğin Osmanlı dönemi kaynaklarına göre o zamanki tıp anlayışı olan “Humoral Patoloji” kapsamında çikolatanın özellikle mide ağrısı, hazımsızlık gibi bazı hastalıkların tedavinde kullanıldığı ve ilaç olarak eczanelerde satıldığı belirtiliyor.
Çikolatanın saymakla bitmeyecek ve her yeni gün yapılan araştırmalarla kanıtlanan bilimsel faydalarından bazılarını ise şöyle sıralayabiliriz:
- Phenethylamine (PEA) içermesi sebebiyle sinir sistemini uyarıcı etkiye sahip olması,
- Beyindeki serotonin seviyesini artırması ve mutluluk hissi vermesi,
- Beynin endorfin salgılamasına neden olduğu için mutlu olmamızı sağlaması,
- Kan şekerini dengeleyici bir besin olması,
Hem keyifli hem de sağlıklı bir atıştırmalık olan çikolatayı hayatınızdan eksik etmemenizi öneriyor şimdiden afiyet olsun diyoruz
Maya Uygarlığında Çikolatanın Yeri Bir Sonraki:
Lokumun Adı, Şekerin En Eski Tadı: Hacı Bekir