Tarihe Damga Vuran Türk Bilim İnsanları

4 Ekim 2019 • TarihTarihe Damga Vuran Türk Bilim İnsanları için yorumlar kapalı6130

“Sanki sonsuza kadar yaşayacakmış gibi ilim öğrenin, sanki yarın ölecekmiş gibi yaşayın.” der Isaac Newton.

Tarih, tıpkı Newton gibi dediğini yapan ve yaptıkları bilimsel çalışmalarla dünya tarihine yön veren bilim insanları ile dolu. Yüzyıllar öncesinde bilginin ne kadar değerli ve insanoğlunun yaşamına nasıl etki edebileceğini öngören bu bilim insanlarının buluşları, bugün modern bilimin de temel taşlarını oluşturmakta.

Gelin, bilim tarihimize katkıda bulunan bu değerli Türk bilim insanlarını yakından tanıyalım.

 

Modern kimyanın kurucusu Cabir Bin Hayyan (ölüm 815)

Cabir Bin Hayyan, kimya alanında ilk deneysel çalışmalar yapan kişi olması nedeniyle “modern kimyanın kurucusu” olarak kabul edilir. Çalışmalarında kullanmak üzere icat ettiği tüp, damıtma imbiği, ısıtıcı ve diğer pek çok icadı bilim dünyasına kazandırmıştır. Farklı metal türlerinin ve çeliğin üretim metotlarını geliştiren Hayyan aynı zamanda camın renklendirilmesi ve metallerin saflaştırılmasını ilk düşünen ve uygulayan bilim adamıdır.

İslam felsefesinin mimarı Farabi (872 – 950)

“Hiçbir şey kendiliğinden yok olmaz, böyle olsaydı, var olmazdı” sözlerinin sahibi olan Farabi, özellikle felsefe alanında çalışmalar yapmıştır. Aristo, Platon ve Zenon gibi Yunan düşünürlerini yorumlayarak, görüşlerini kendi çalışmalarına yansıtan Farabi, hava titreşimlerinden ibaret olan ses olayının mantıklı izahını yapan ilk kişidir.

Tıp alimi İbn-i Sina (980 -1037)

Türk-İslam aleminin en ünlü felsefeci ve tıp alimi olan İbn-i Sina, tıbbın yanı sıra matematik, mantık, felsefe, astronomi, fizik, kimya, farmakoloji, edebiyat ve arkeoloji ilimlerinde de söz sahibiydi. 170’e yakın eseri olan İbn-i Sina’nın en büyük eseri “El-Kanun fit-tıb” ise Avrupa üniversitelerinde ders kitabı haline gelmiştir.

Bilim insanı Ali Kuşçu (1400/1403-1474)

Türk-İslam dünyasının büyük astronomi, matematik ve dil bilimcisi olan Ali Kuşçu, 15’inci yüzyıl başlarında Semerkant`ta doğdu. 1474’de İstanbul`da vefat eden Kuşçu’nun 33 eseri bulunmaktadır. Astronomi ve matematik dersleri veren bilim adamı, aynı zamanda İstanbul’un enlem ve boylamını ölçerek bilim tarihine adını yazdırmayı başarmıştır.

Denizlerin hâkimi Piri Reis (1465-1554)

Osmanlı denizci ve kartografı olan Piri Reis’in asıl adı Muhyiddin Pîrî Bey’dir. Amerika’yı gösteren Dünya haritaları ve Kitab-ı Bahriye adlı denizcilik kitabıyla tanınmıştır. 1513’te çizdiği harita yıllar sonra bile şaşkınlığa neden olmaktadır. Çünkü Güney Kutbu’nun keşfi, haritanın çizilmesinden çok sonra, yani 1818¨de gerçekleşmişti. Dahası, Piri Reis’in haritası, kıtanın buz altında kalmış sahil kesimlerini de gösteriyordu. Ancak kıta üzerindeki buzlar, haritanın çizilmesinden tam 6 bin yıl önce erimişti.

Mimarlık tarihinin mihenk taşı Mimar Sinan (1489-1588)

Osmanlı padişahlarından I. Süleyman, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde baş mimar olarak görev yapan Mimar Sinan, hayata geçirdiği eserleriyle dünya tarihine adını yazdırmıştır. Mimar Sinan cami, medrese, türbe, köprü, kervansaray, hamam, köşk ve saray olmak üzere 365 esere imza atmıştır. Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” diye nitelediği Edirne Selimiye Camisi ise 2011 yılında UNESCO’nun kültürel eser listesinde yerini almıştır. Yukarıdan bakıldığında pergel görünümünde olan türbesi ise “şaheseri” olarak nitelendirilen Süleymaniye Külliyesi’nde yer alır.

İlk Türk arkeoloğu Osman Hamdi Bey (1842-1910)

İlk Türk arkeoloğu kabul edilen Osman Hamdi Bey’in en önemli arkeolojik kazısı 1887-1888’de gerçekleştirdiği dünyaca ünlü İskender Lahidi’ni bulduğu kazıdır. Kurucusu olduğu Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi, günümüzde varlığını Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak sürdürmektedir.

Dermatolog Hulusi Behçet Uz ( 1893 – 1986)

Çalışmalarıyla “Tıp Bilgini” olarak ünlenen Hulusi Behçet, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’larında Edirne, Eskişehir ve Kırklareli’ndeki hastanelerde dermatolog olarak çalıştı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri Hastalıkları ve Frengi kliniğini kuran Uz, “Profesör” unvanını alan ilk Türk akademisyen oldu. Tıp dünyasında Hipokrat’tan bu yana kesin olarak tanımlanamayan bir hastalığın üzerine çalıştı. Bugün o hastalık “Behçet hastalığı” adıyla anılıyor.

Matematikçi Cahit Arf (1910 -1997)

Aslında yıllardır hepimizin cebinde taşıdığı 10 TL’lik banknotların arkasında resmi bulunan Ordinaryus Prof. Dr. Cahit Arf’ı tanımayan yoktur. Bilim dünyasında “Arf Sabiti” ya da “Arf Sarmalları” olarak bilinen matematiksel buluşun sahibi Arf, Alman matematikçi Helmut Hesse ile birlikte Hesse-Arf Kuramı’nı geliştirdi.

Benzer İçerikler

Comments are closed.