Koronavirüs dönemi ile birlikte hepimizin ortak deneyimi, evlerimize kapanmak oldu. Yaşam alanımızdan başlayarak etrafımızda bizi çevreleyen her detayın ise farkında olsak da olmasak da hayat enerjimiz üzerinde oldukça etkili olduğunu unutmayalım…
Çok sıkıntılı hissederken deniz kenarında yürüdüğünüzde veya bir ağaç gölgesinde toprağa bastığınızda nasıl iyileşmiş hissediyorsanız, bu tür enerjileri evinizin içinde çoğaltarak daha pozitif ve huzurlu hissedebilmeniz de gayet mümkün. Peki nasıl? İç Mimar, Renk Uzmanı ve Feng Shui Danışmanı Sinem Oktay, sorularımızı Mabel Blog okurları için yanıtladı… İşte koronavirüs döneminde değişen dekorasyon tercihlerimiz ve evlerimizi daha huzurlu alanlar haline getirmemiz için yapmamız gerekenler 🙂
1- Koronavirüs döneminde eve bakışımız ne yönde değişti? Ne gibi yenilikleri daha çok talep etmeye başladık?
Pandemi sırasında evlerimiz sadece barındığımız yerler olmaktan çıkarak kimliğimizi, hayata bakış açımızı, kim olduğumuzu gösteren yerler haline geldi. Evde geçirdiğimiz zaman ise uzayınca bu konudaki farkındalığımız arttı. Yaşadığımız mekan bir anda çalışma mekanımız haline geldi; böylece sadece sağlık ve ilişkilerle ilgili değil parayla ilgili de tüm motivasyonumuzu aldığımız bir yere dönüştü.
Pandemi öncesinde uyku süresine kadar tüm enerjimizi aldığımız yer olan evlerimizde geçirdiğimiz süre uzayınca, bu etki de arttı. Şunu unutmayalım ki evimizin enerjisiyle sürekli etkileşim halindeyiz, dolayısıyla enerji önce eve sonra da bize geliyor. Bu konudaki farkındalık yükselince insanlar var güçleriyle evlerini düzenlemeye veya ev değiştirmeye başladılar. Doğaya dönüp arsa alıp ev yapmak isteyenlerde de çok fazla artış yaşandı. İnsanlar şehirden uzak olsa da ayakları toprağa değsin istiyorlar, şehir hızla cazibesini yitiriyor…
2- Peki evlerimizi daha yaşanılası ve huzurlu alanlara dönüştürebilmek için iç̧ mimaride ve dekorasyonda neleri mutlaka tercih etmeliyiz?
Önce bulunmak istediğiniz çevreyi doğru belirlemelisiniz. İçeriye geldiğimizde ise görünenle görünmeyenin uyumu önem kazanıyor; bir diğer deyişle evin ruhuyla evin maddesel olarak sahip olduklarının ‘birbirine ne kadar iyi geldiği’… Artık sadece iyi görünen bir mekan iyi hissettirmeyebiliyor, insanlar görünenin ötesinde hislerle ve enerjiyle ilgili olan mekan çözümlerine hızla hücum ediyorlar. Mekanın ruhunu tanıyıp ona hitap ettiğinizde mutlu oluyorsunuz. Bu ise size pozitif yansıyor ve daha olumlu düşünüp, daha güzel deneyimleri hayatınıza çekiyorsunuz.
Evin kalbini ya da ruhunu tanımak için Feng Shui’de matematiksel formüller kullanıyoruz. Mutlaka kendim bir şeyler yapayım diyorsanız, bedeninizi kullanarak enerjinin nasıl olduğunu anlayabilirsiniz. Bedeniniz enerjiye tepki verir, çünkü o da enerjidir.
Örneğin evinizdeki eşyaların enerjisini merak ediyorsanız; ayağa kalkıp elinizi eşyaların üzerinde gezdirin. Eliniz aşağıya iniyorsa ve ağırlık oluyorsa negatif, havaya kalkıyorsa bu hafiflik yani pozitiftir. Peki neler yapmalıyız? Öncelikle ağır olan eşyalardan kurtulun ve evinizi hafifletebildiğiniz kadar hafifletin. Bu noktada enerjisel mekan temizliği yapmak da iyi gelebilir. Bununla birlikte estetik mutlaka önemli, çünkü enerji estetik ve güzellikten hoşlanır. Dekorasyonda en çok tercih edilen tarzlar ise ‘modern, minimalist, etnik, bohem ve country…
Hangi tarz isterseniz isteyin, önemli olan sizi nasıl hissettirdiği, size pozitif bir enerji veriyor ve her gün uyandığınızda motivasyon sağlıyor mu?
3- Peki bahsettiğiniz enerjisel mekan temizliğini nasıl yapabiliriz?
Enerjisel mekan temizliği, yeni bir eve taşındığınızda, yeni bir iş kurduğunuzda veya bulunduğunuz mekanda hastalık veya huzursuzluk yaşandığında, biten bir ilişkinin veya gerçekleşen bir vefatın hemen sonrasında ya da hayatınızda sürekli aksilikler olduğunda mutlaka yapılmalıdır. Adaçayı yakmak, mekanı tuzla yıkamak gibi pek çok geleneksel yöntem de var ancak ben 5 element tekniğini öneriyorum. Bu teknik, sırayla mekana su, ağaç, ateş, toprak ve metal enerjisi getirmeyi ve enerjiyi bu yolla sarsarak negatif enerjiyi uzaklaştırmayı içeriyor. Bu kapsamda sırasıyla şunları yapabilirsiniz:
- İlk olarak tuzlu suyla her yeri sildirin ve her odaya tuzlu su kabı koyun. İçine korozyonu önlemek için birkaç tane bozuk para atın. Tuz havayla buharlaştıkça negatifi emer.
- Su elementi için: Havaya enerji verici ve doğal aromatik yağlardan oluşan özel karışımlar hazırlayarak sıkın.
-Arındırıcı etki için: Greyfurt, biberiye ve çay ağacı
-Enerji vermek için: Lavanta, sardunya ve bergamot
-Canlandırmak için: Adaçayı, lavanta ve nane
-Sakinleştirmek için: Lavanta, papatya, portakal ve sandal ağacı yağı karışımlarını su dolu bir kapta karıştırıp havaya sıkın.
- Ağaç elementi için: Biraz ses yaratın. Ses enerjiyi canlandırır, özellikle köşelerdeki ölü enerjiyi sarsmak için iyidir. Bir enstrüman seçin ve evin içinde köşelerden geçerek bir tur atın.
- Ateş elementi için: Adaçayının dumanı negatif enerjiyi emer. Uzun bir adaçayı demeti yakıp tüm odalardan geçirin. Adaçayı bulamıyor veya tercih etmiyorsanız tüm odalarda mum yakın.
- Toprak elementi için: Odalara üstü açık kaplarda çörekotu bırakın. Çörekotu toprak enerjisi getirir ve mekanda kalan son negatif enerjiyi alır.
- Metal elementi için: Bir enerjisel mekan temizliği ziliyle metal sesi yaratın, metal tüm enerjiyi yeniler. Bu zile sahip değilseniz normal bir zil kullanın.
- Bitirdikten sonra tamamlayıcı olarak eve güzel ve taze çiçekler alın ve hoş vibrasyonu olan müzikler çalın. Piyano müziği metal elementini, mantralar ise su elementini getirir. Sevgi frekansında kalmaya ve güzel sevgi sözleri kullanmaya dikkat edin.
4- Evi daha huzurlu bir hale getirirken renkler ve dekorasyonda neler dikkate alınmalı?
Pantone her sene 8 tane güzel renk çıkarıyor, içlerinde sıcak ve soğuk tonların yanında natürel renklerde olanlar da var. Her sene trend renkler buna göre belirleniyor. Biz bu renklerden seçerken mutlaka enerjiyle uyumlu olan, en faydalı, mekanın kullanım amacına uygun renklerin kullanımını öneriyoruz.
Dekorasyonda ise yine doğaya dönüş olduğunu söyleyebilirim. Modern tarz insanlara tekrar sıkıcı gelmeye başladı, bir önceki evlerinde kullandıkları ve sıkıldıkları tarzdan farklı bir şeyler yapmak istiyorlar. Renk ise bu noktada ön plana çıktı. İnsanlar artık renksiz mekan görmek istemiyorlar, bu onlara nostaljik geliyor, duvarlarda veya mobilyalarda en az bir veya iki renk mutlaka kullanılıyor.
Eğer bir renge doğru çekiliyorsanız, bu yaşamınızda eksikliğini hissettiğiniz, bilinçaltı düzeyde ihtiyacınız olan enerji olabilir. Mekanda ise en doğru renkler Feng Shui analiziyle seçilir. Renklerde önemli olan ve ruhsal veya bedensel bakımdan sağlıklı hissetmenize neden olan ana faktör, kullanımda ‘dengeyi yakalamaktır’. Gelin bazı ana renklerin içerdiği enerjileri kısaca inceleyelim.
- Kırmızı tutku, aşk ve ateştir. Kök çakrayı ifade eder, eş çekmek isteyen bekarlar için dekorasyonda kırmızı güller kullanılır. Çok fazla kullanılırsa halsiz, materyalist ve işkolik, az kullanılırsa korku, anksiyete ve isyankar hissedebilirsiniz.
- Turuncu yeni fikirler, yeni doğum ve tazeliktir, sakral çakrayı simgeler. Çok fazla kullanıldığında takıntılı ve duygusal olarak bağımlı, az kullanıldığında ise değişimden korkma, uyuşukluk, soğukluk hissedilebilir.
- Rahatlık ve özgüveni temsil eden sarı, üçüncü çakra yani karın-solar plexus ile ilgilidir. Çok fazla kullanıldığında kişi hiperaktif ve agresif hissedebilirken az kullanımı düşük enerji ve düşük özgüven yaratabilir.
- Para, büyüme, barış ve hayatı anlatan yeşil, 4. çakra, yani kalp çakrası ile ilgilidir. Az kullanılırsa asosyal, izole ve eleştirel, çok kullanılırsa çevreye çok bağımlı ve az sınır koyabilen enerjide olabilirsiniz.
- İletişim ve ifadenin rengi olan mavi, 5. çakra yani boğaz çakrasıyla ilgilidir. Çok kullanılırsa aşırı konuşma ve dinlememe, az kullanılıyorsa iletişim sıkıntılarına işaret edebilir.
- Pembe arkadaşlık, nezaket ve masumiyeti, kahverengi toprakla dünyaya bağlılığı temsil ederken, siyah korunma ve saklanmayı, beyaz ise yeni başlangıçları ve saflığı ifade eder. Siyah ve beyaz bir arada iken tartışma enerjisinin çekilebileceğini hatırlatalım.
5- Hangi malzemeler ya da objeler, evimizdeki enerjiyi yükseltip şifayı artırabilir?
Bitkiler ağaç enerjisi getirir, şifalı taşlar toprak, mumlar ateş, su şelaleleri su, metalik objeler metal… Mekan hangisini görmek istiyorsa ve size bireysel olarak hangisi iyi geliyorsa onu kullanıyoruz. Batı astrolojisinde nasıl herkesin doğum haritaları farklıysa, her evin haritası da farklı çıkıyor. Yapım yılı, yönü ve mimari konumuna göre değişiyor. Evi tanımadan genel önerilerde bulunmak sahte şifacılık sayılabilir. Evinizde ters bir enerji varsa bunu siz hissedersiniz, yaşadığınız deneyimler bunu gösterir. Enerji haritasındaki rakamlar bu deneyimi kısaca anlatır. Evinizde deneme yanılma yoluyla kendiniz değişiklik yapmayı deneyebilirsiniz.
Doğal malzemeler nefes alır ve iyi hissettirir. Su harika bir bolluk bereket kanalıdır. Bitkiler eve oksijen getirir. Mumlar tartışma ve argümanları azaltır. Müzik hem mekanın hem sizin ruhunuza iyi gelir. Hissiyatınız doğrultusunda objeleri ve eşyaları farklı köşelere yerleştirebilirsiniz. En çok oturmak isteyeceğiniz yer genelde en iyi enerjinin olduğu yerdir. Bunu hissedebilirsiniz.
6- Evde bir mutluluk köşesi yaratmak istesek, sizce içinde neler olur?
Rahat uzanabileceğiniz bir koltuk veya minderler, birkaç mum, size en mutlu, başarılı anlarınızı hatırlatan ve pozitif hissettiren bir obje, resimleriniz ve ruhunuzu okşayan müziklerden faydalanabilirsiniz. Bu köşeye anlam yükledikçe bunu hissedecek ve size geri döndüğünü göreceksiniz. Düzenli meditasyon yapabilirseniz zihninizi, ruhunuzu ve bedeninizi dengelemeye yol açarsınız. Bu köşeye her oturduğunuzda öncelikle kendinizi övün, ne kadar harika olduğunuzu kendinize söyleyin, adı da “iyi hissetme köşesi” olsun. Uzun süre aynada kendinizle göz göze kalın, bu kendi yüreğinize sevgi göndermenin ve öz şifanın en kuvvetli halidir. Bu köşe kendinizi sevme köşesi olsun. Unutmayın mutluluk zaten olandan memnun olup, kendini sevmekten başka bir şey değil…