Gelecek nesillere temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakmak ancak sürdürülebilirlik ve yeşil enerji sayesinde mümkün. Yeryüzüne büyük oranda verdiğimiz zararların, gelecek nesillere aktarılmasını önlemek için alınabilecek tedbirler var. Peki dünyanın geleceği için hangi adımları atabiliriz?
Güneş Enerjisi Kullanımında Dünya Öncüsü SolarCity Neyi Hedefler?
Gigafactory, güç duvarı, güç paketi gibi inovasyonların altına imza atmış Solarcity, 2016 senesinde Tesla tarafından satın alınmıştır. O döneme kadar başlıca finansmanı Google olsa da, büyük Amerikan bankaları ve inovasyon şirketlerini yatırımcıları arasına katmıştır. SolarCity; alanında dünya öncüsü sıfatı ile anılırken, güneşten aldığı sürdürülebilir enerjiyi kullanmaya, depolamaya ve kurmaya teşvik eder. Dünya genelinde başarıları ile anılan Tesla firması, Güneş’ten sağlanan aktif ve yeşil enerjiyi 10 seneyi aşkın süredir geliştirerek kullanmaya devam eder. İki tesisten oluşan SolarCity; insanların yalnızca iş yerleri ve plazalarda değil, yaşam alanlarında da güneşten aldığı enerjiyi kullanmasını hedefler. Hayatın her alanına nüfuz etmesi amaçlanan Güneş enerji sistemlerinde öncü firma, kendi bünyesindeki Tesla Motors’dan faydalanarak elektrikli otomotivler üretirken, araçların bataryalarının AR-GE ve üretim süreci SolarCity tesislerinde meydana gelir. Güç duvarı adı verilen ve sıradan bir duvarı andıran paneller, esasında güneşi depolayan birer batarya hizmeti verir. Güneş bazlı enerji kullanımına yönelik inovasyon projeleri ile insanların şebeke enerjisine bağımlılığını azaltmak hedeflenir.
Uzay Teknolojilerine Yeni Bir Soluk: Tekrar Kullanılabilir Roket
Uzay teknolojileri, günümüzde en çok araştırılan konuların başında gelirken, son dönemde yapılan çalışmalar oldukça heyecan verici. Bu alanda gerçekleştirilen her inovatif düşüncenin maliyetinin son derece yüksek olduğu bilinen bir durum. Özellikle uzaya gönderilen roketlerin tek yön olarak üretilmesi uzay sanayisinde çok büyük rakamların ortaya çıkmasına sebep olur. Bu durum yeni nesil uzay mekiği üretimine olanak sağlayacak AR-GE çalışmalarını da hızlandırmıştır. SpaceX ve Blue Origin; kalkıştan sonra hedeflediği noktaya ulaşıp, fırlatma rampasına geri dönebilen roketleri ile uzay sanayinde çığır aşan bir yeniliğin altına imza atmıştır. Blue Origin; 2015 senesinde ürettiği Newshephard roket ile 100 km yüksekliğe ulaşan aracı, fırlatma rampasına sorunsuz bir şekilde iniş yaptırmayı başarmıştır. Hemen arkasından SpaceX; 2016 senesinde Falcon 9 roketini ortaya koyarak, alçak Dünya yörüngesinde 13,500 kilogram ağırlığında yük taşıyabileceğini temin eder. Falcon 9 roketinde yer alan motoru ve yakıt tanklarının tamamı yeniden kullanılmak üzere 15 kez geri dönüşüm olanağıyla üretilir. Alanında öncü olarak nitelendirilen bu roket 2016 senesinde yaptığı ilk kalkışın ardından, su yüzeyinde yer alan beton pistlere ve karada bulunan pistlere toplamda 20 kez kalkış – iniş yapmıştır. Uzay sanayinde öncü iki isim Jeff Bezos ve Elon Musk’ın, hali hazırda üzerinde çalıştığı projenin mekikte yer alacak kapsüllerle uzaya birçok insan ulaştırmak olduğu bilinirken, gelişmelerin ne kadar sürece gerçekleşeceğine dair ise henüz kesin bir bilgi mevcut değil.
Bitkilerde Gen Düzenleme Yöntemi
Verimli topraklara sahip doğamızın gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarılabilmesi aldığımız önlemlere ve gösterdiğimiz özene bağlıdır. Gelecekte karşılaşmamızın olası olduğu, ekolojik problemler karşısında yeni nesil teknolojilerden faydalanarak geliştirilen inovatif projeler sayesinde doğal kaynakları korumak mümkün. Bitkilerde gen düzenleme de bu alandaki nobel ödüllü inovatif projeler arasında yer alır. Gen geliştirme projesi; kuraklık tehdidine karşın bitki geninde, verimini ve besin değerini artırmaya yönelik yapılan çalışmadır. Yapılan DNA çalışmalarında bitkinin genlerine herhangi bir ekleme yapılmadığından kalıtımında bir değişiklik söz konusu olmaz. Bitkiler üzerinde, doğa dengesini korumak adına yapılan araştırmalar doğrultusunda bitki genomlarının iyileştirilmiş bir dizilime sahip olmasına olanak sağlayan ve ekolojik hasarı önlemek adına geliştirilmiş projedir. Yeşil Enerji ve sürdürülebilirlik kapsamında geliştirilen bu tür projelerin tümü, Dünyanın gelecekte hepimiz için daha yaşanabilir bir yer olmasını hedefler. Geri dönüşüm ve inovasyonlar sayesinde hem doğal kaynakları korumamız hem de yaşanabilir bir dünya hedefine ulaşmamız böylece mümkün olabilir.
Devamı »