‘Glamping’ sözcüğü, ilk olarak 2016’da Oxford İngilizce sözlüğüne girmiştir. Kelime anlamı olarak; İngilizce’de; cazibeli, çekici, göz alıcı gibi anlamlarına gelen ‘glamourous’ ile ‘camping’ (kamp yapmak) sözcüklerinin birleşimini ifade etmektedir. Bu birleşim, kamp yaklaşımına konforlu bir bakış açısı kazandırmıştır. 2000’li yıllarda popülerliği daha da artmış olmasına rağmen aslında Glamping’in köklü bir geçmişi bulunuyor.
İlk olarak 16. yüzyılda görülmüş olup; kral, hükümdar ve yüksek mevkideki kişilerin kullandığı saray çadırları olarak ortaya çıkmıştır. İskoçya’daki Atholl Dükü’nün, kendisini ziyaret eden Kral 5’inci James ile annesini, hazırlanan lüks çadırlarda ağırladığı ve bu çadırların sarayın konforunu aratmayacak donanımda olduğu bilinmektedir. İngiltere ve Fransa gibi avrupa ülkelerinin 1520’li yıllarda yaptıkları diplomatik zirveler için, geniş alanlara bu donanımlı çadırları kurdurdukları ve çadırların altın rengi olması sebebiyle bu alana ‘altından kumaş tarlası’ denildiği rivayet edilmiştir.
2000’li Yıllarda Yeniden Popüler
Afrika’da safariye merak salan zengin Amerikalı ve İngiliz gezginler, Glamping kültürünün tekrar popülerleşmesini sağladılar. Her ne kadar maceraperest olsalar da bir yandan konfordan vazgeçmek istemedikleri için, safari yaparken büyük lüks çadırlar kullanıyorlardı. Bu akım daha sonra tüm dünyaya yayılarak klasik kamp anlayışının değişikliğe uğramasına sebep oldu. Aynı zamanda turizm açısından da yeni bir alanın ortaya çıkmasını sağladı. Özel olarak belirlenen bölgelerde Glamping alanları kuruluyor ve her sene 100’lerce insan tarafından bu alternatif kamp tatili tercih ediliyor.
Kamp Yaparken Bile Konfor Arayanların Tercihi
Doğa ile bütünleşmek isteyen maceraperestler için kamp yapmak vazgeçilmez bir tutku. Kuş cıvıltısı, ağaçların rüzgarda hışırdayan yaprakları ve çağıl çağıl akan nehirler… Şehrin stresinden uzaklaşmak ve doğanın dinginliğine kendini bırakarak arınmak. Uzun yürüyüşler, eşsiz manzaralara uyanılan günler, keşif yapabileceğiniz bir tatil ortamı kamp kültüründe sizi bekliyor. Elbette klasik kamp kültüründe bu deneyimi yaşayabilmeniz için birçok ekipmana ve bilgiye ihtiyacınız var. Doğa, sizi mucizeleri ile büyülerken bir yandan da çetin koşullarıyla zorlayabilir. Her duruma hazırlıklı olmak, kamp tatilinizi unutulmaz bir anı haline getirebilir. Glamping ise, klasik kamp anlayışını bir üst seviyeye çıkartacak lüksü size sunuyor. Görkemli manzaraların bulunduğu alanlara konumlandırılan tam donanımlı çadırlar, adeta evinizin konforundaymış gibi doğa ile iç içe olmanızı sağlıyor.
Bu Çadırlarda Ne Ararsanız Var!
Kamp kültürün vazgeçilmez ritüelleri cazibesini korumaya devam ediyor. Akşamları yakılan ateş üzerinde pişen yemekler ve etrafında toplanıp anlatılan hikayeler… Ancak bunları gerçekleştirebilmek için fazlaca ekipmana ihtiyaç duyuluyor. Belki de birçok doğa aşığını kamp fikrinden uzaklaştıran şeyler; taşıması ve kurulması oldukça zor ekipmanlar olabilir. Glamping’de ise bunların hiç biriyle uğraşmanıza gerek yok! Hava koşullarını ya da eşyalarınızı nasıl taşıyıp kuracağınızı düşünmeniz de gerekmiyor. Sadece kişisel eşyalarınızı yanınıza almanız yeterli oluyor. Çadırlarda ihtiyacınız olan tüm ekipman sizin için hazır durumda. Elektrikli jenaratör, beyaz çarşaflı büyük boy yatak, halı döşemeli zemin, ısı yalıtımı, duş, tuvalet, buzdolabı, gardırop ve klima bu çadırların içinde bulabileceğiniz lükslerden sadece bazıları…
Türkiye’de Glamping Deneyimi
Her köşesi ayrı güzellikler barındıran ülkemizin, Glamping için oldukça elverişli bölgeleri bulunuyor. Kimileri için deniz manzarası ön planda iken, bazıları sadece yeşilliklerin içinde konaklamak isteyebilir. Gerek doğası gerekse sunduğu taptaze yiyecekler ile unutulmaz bir deneyim yaratacak Türkiye’deki Glamping alanları;
- KAYAKÖY- MUĞLA
- SIĞACIK-SEFERİHİSAR
- BOZCAADA-ÇANAKKALE
- CUNDA ADASI- BALIKESİR
- BOZBURUN-MARMARİS
- FARALYA- FETHİYE
- AYVACIK-ÇANAKKALE
- ÇIRALI- ANTALYA