İş yaşamınızda ufak şeyleri dert etmemenin altın kuralları

2 Aralık 2020 • Genelİş yaşamınızda ufak şeyleri dert etmemenin altın kuralları için yorumlar kapalı1908

Pandemiyle birlikte ağırlıkla evlerimizden çalıştığımız ve belki de çalışma hayatımızın bize her zamankinden daha stresli geldiği bugünlerde uzmanların seslerine kulak vermek hem iyi hissedebilmemiz hem de mücadeleyi bırakmamamız için oldukça önemli.

Amerikalı yazar, psikoterapist ve motivasyon konuşmacısı Dr. Richard Carlson; kendine özgü sorunları olmayan hiçbir iş ve yaşam biçimi olmadığını, günün bitiminde aklımızda kalan sıkıntıların ise genellikle ‘küçük olaylar’ olduğunu belirtiyor.

Carlson, 100 başlıkta ele aldığı ‘İş yaşamınızda ufak şeyleri dert etmeyin’ adlı kitabında, bu ufak sıkıntılara karşı nasıl bir bakış açısı kazanmamız gerektiğine değiniyor. Gelin detayları birlikte inceleyelim 🙂

Ruhunuzla işiniz arasında bir köprü kurun

Canımızı sıkan bu ‘ufak dertler’ temelde ruhumuzla yaptığımız iş arasında köprü kurmadığımız zamanlarda karşımıza çıkıyor. Carlson’a göre, bu köprünün anlamı, kim olduğunuzu ve günlük iş yaşamınızda neye inandığınızı iyi bilmenizle ilgili.

İşte kabullenmeniz gereken gerçekler!

Stresi kontrol etmek istiyorsanız Carlson’a göre öncelikle şu gerçekleri kabul etmeniz gerekiyor:

• Beklentilerinizi azaltın, yaşamın zaten doğasında var olan kaosu iş yaşamında yaşamaktan ürkmeyin.

• Sizden hoşlanmayan kişilerin de olabileceğini kabul edin.

• Bazı konularda yetersiz olabileceğinizi kabul edin.

• Aynı anda birkaç iş yapmayın fakat işlerinizi de yarım bırakmayın. Elinizdeki işleri yetkilendirmeyi ve paylaşmayı öğrenin.

• Kendi ihtiyaçlarınızdan çok ekibinizin ihtiyaçlarına odaklanmaya çalışın.

• Ne yapacağınızı bilemediğiniz zamanlarda geri adım atın, kendinizi savunmaya başlamadan önce söylenenlere kulak verin.

Kitaptan seçtiğimiz 6 başlığı ise şöyle aktarabiliriz:

1. Başkalarını kontrolünüz altında tutmaya çalışmaktan kaçının

Başkalarını kontrolleri altında tutmaya çalışan kişiler, karşılarındaki insanların davranışları kendi beklentilerine uyum göstermediği zaman bunu dert edinen insanlardır. Genellikle her şeyi en iyi kendilerinin bildiğine inanırlar ve diğerlerinin yanlış düşündüklerini kanıtlamaya çalışırlar.

Elbette iş yaşamında çoğu zaman bir düşünceyi kabul ettirmeye çalışmanız ve bir şeyleri yaptırmanız gerekebilir. Ancak bu noktada bilin ki başkalarını kontrol etme çabanız, iletişim kopukluğu yaratır ve iş ilişkilerinizi bozar. Rahat olmanın avantajlarını görün, kendinizi gereksiz yere hırpalamadan da düşüncelerinizi kabul ettirebileceğinizi bilin ve başkalarının yerine düşünmeyi ve davranmayı bırakın. Ekibinizdeki çalışanların hem kişilik hem de fikirlerinin farklı olabileceğini kabul ettiğinizde aslında daha fazla verim aldığınızı ve kendinizi daha az yormaya başladığınızı göreceksiniz.

2. En sıkıcı toplantılardan bile yararlanmaya bakın

İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde evden çalışırken online da olsa toplantıdan toplantıya koştuğumuz bir gerçek. Durumu kabullenmenin yanında bu toplantıları çabucak bitmesi ve sabredilmesi gereken boş süreçler olarak görmek yerine, eğlenceli bir öğrenme alanı olarak görmeyi alışkanlık haline getirin. Örneğin her toplantıda daha önce bilmediğiniz en az 1 şeyi öğrenmeye kendinizi ikna edin, emin olun bununla ilgili bir iç görü geliştirmek, üretkenliğinizi artıracaktır.

3. Verdiğiniz sözlerin strese neden olabilecek etkilerine dikkat edin

İşinizdeki enerji ve zaman kayıplarını önlemenin önemli bir yolu da ‘Sorun değil, hallederim’ dediğiniz ve hayır diyemediğiniz tüm talep ve beklentilerin ne kadarını gerçekten karşılayabildiğinizdir… Üzerinizdeki gereksiz baskılardan kurtulun ve sadece vaktiniz ölçüsünde yapabileceklerinize odaklanın. Bununla birlikte gerçekten karşılamanızın mümkün olabildiği konularda söz vermeniz, güvenilirliğinizi artıracaktır. Yerine getiremeyeceğiniz sözler vermeyin.

4. Kişisel algılamaktan ve kişilik çatışmalarından kaçının

İş yaşamında olayları ve yaklaşımları kişisel algılamamak profesyonel bakışın temel kuralı olsa da bunu yapmak her zaman kolay olmaz. Buradaki en önemli nokta kişilerin bireysel düşüncelerini iş hayatlarına yansıtmamasıdır.

Bununla birlikte bazı temel değerlerinizden ödün vermeden de iş hayatınızda konumunuza uygun davranabileceğinizi belirten uzmanlar, dikkat edilecek konuları şöyle sıralıyor.

Örneğin özel hayatınızda çok yardımsever biri olabilirsiniz ancak iş yaşamınıza bunu olduğu gibi yansıttığınızda bu sizi hayır diyemeyen biri yapabilir. İşinizin bir parçasının da farklı kişiliklerle geçinmek olduğunu, çevrenizdekilerle iyi ilişkiler içinde olmanın ve birlikte çalıştığınız insanları takdir ettiğinizi göstermenin olumlu bir enerjiyle çalışmanız için kritik olduğunu unutmayın…  

5. Daha az tepki vermek için bu 3 öneriye kulak verin

Olaylara daha az tepki göstererek daha mutlu bir çalışan olmak istiyorsanız kitaba göre 3 altın kurala uymalısınız. Bunlar, akılcı olmak, açık olmak ve mantıklı olmak… Akılcı bireyler, her şeye çok geniş bir açıdan bakabildikleri için kendilerini sınırlamaz ve tepkileri konusunda esneyebilir, gerekirse yön değiştirebilir ve hatalarını görebilirler. Açık olanlar ise, değişik fikir ve önerilere her zaman ılımlı yaklaşmanın yanında konularında uzman bile olsalar öğrenmeye isteklilerdir. Mantıklı olmak ise görüşünüzü sık sık engelleyen öznel yorumlarınızı bir yana bırakıp bir sorunun ortaya çıkmasında kendi payınıza düşeni görme ve başkalarını dinleyip anlamaya istekli olmaktır.

6. Tükenene kadar çalışmayın, önceliklendirme ve dengeye dikkat!

İş dışında bir yaşamınız, hobiniz veya özel alanınız yoksa ruhsal ve duygusal açıdan gelişiminizi durdurup, bir süre sonra işinizden doyum alsanız bile tükenmiş hissedebilirsiniz.

Uyumadan önce birkaç sayfa kitap okumak ve biraz erken kalkıp kısa da olsa bir egzersize zaman ayırmak zor olmadığı halde ertelediğimiz en basit faaliyetler arasında yer almıyor mu?

Ne yazık ki birçok kişinin ‘vaktimiz kalmıyor ki’ mazeretine sığındığı günümüzde değişime alan açmak ve koşullarınız sizi çok zorlasa da hayattaki diğer alanlara vakit yaratarak dengenizi bulmanız mümkün. Bu noktada iş yerinde olduğu gibi iş dışındaki faaliyetlerinizi de önem ve öncelik sırasına göre listelemeniz işinizi kolaylaştıracaktır.

Benzer İçerikler

Comments are closed.