Edebiyatın En Prestijli Ödülü: Nobelli Kadın Yazarlar
Edebiyat dünyasının en prestijli değerlendirmesi sayılan Nobel Edebiyat Ödülleri 1901 yılından beri toplamda 114 kez verildi. Bu ödüllerin 16 tanesi farklı coğrafyalardan, hayata dair ses çıkarmak isteyen kadın yazarlar tarafından alındı.
Dünya edebiyat tarihinin saygın eserlerini üretmiş, Nobel ödülü alan kitapların sahibelerinin her birinin ise başka bir hikâyesi vardır. Kadın yazarlar arasında en son 2022 yılında Nobel ödülünü alan Annie Ernaux kitapları için “yalnızlık içinde kafamdaki en doğru kelimeleri bulmaya çalıştığım yazıların bu denli ilgi görmesine şaşırıyorum.” der. Annie Ernaux 1940 Fransa doğumludur. Fransız yazarın, yazar kimliği dışında profesör kimliği de bulunur. Toplumsal meselelere kitaplarında yer veren yazar; kadın özgürlüğü, cinsellik, yaşlılık, sınıfsal farklar gibi konuları eserlerinde işler. Kendisi de işçi sınıfından bir ailede doğmuş olmasından kaynaklı deneyimlerini kitaplarına yansıtır. 2022 Nobel Edebiyat Ödülü’ne “kişisel hafızanın köklerini, mesafelerini ve kolektif kısıtlamalarını keşfetmedeki cesaretinden ötürü” layık görüldüğü açıklanmıştır. Yirmiye yakın kitabı bulunan Fransız yazarın Kürtaj isimli eseri de sinemaya uyarlanmıştır. Toplumsal rahatsızlıkları ele alan yazarın; Yalın Tutku, Babamın Yeri adlı kitapları da bulunur.
Kaleminin Gücünü Gösteren Nobelli Kadınlar
Her yıl İsveç Akademisi tarafından verilen Nobel ödülü kendisini ve kurgusunu en farklı şekilde iletebilen yazarlara verilir. 29 Ocak 1962’de Polonya’da dünyaya gelen Olga Tokarczuk 2018 yılı Nobel Edebiyat Ödülü’nü “sınırların kesişimini ansiklopedik tutkuyla birlikte bir yaşam biçimi olarak temsil eden anlatısındaki hayal gücü nedeniyle” alır. Kitap yazmadan önce üniversitede Carl Jung üzerine çalışmalar yapan yazar eserlerinde gerçek ile kurguyu olağanüstü ifadelerle anlatır. En önemli çağdaş yazarlar arasında yer alan Olga Tokarczuk Nobel’i aldığı aynı yıl Man Booker Uluslararası Ödülü’ne de layık görülür. Türkçe’ye de çevrilmiş pek çok eseri bulunan Polonya’lı yazarın “Gündüzün Evi Gecenin Evi”, “Son Hikâyeler” gibi çok satan kitapları bulunur. Aktivist kimliğini her fırsatta ön plâna çıkarak Olga Tokarczuk Yeşiller Partisi’ne üyedir. Çekici bir dille kitaplarını yazan yazarın “Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde” adlı eseri son yıllarda oldukça büyük ilgi görür. En büyük çağdaş kadın yazarlardan biri kabul edilen Olga Tokarczuk evrenselliği ile dilini öne çıkarır. Sade ve anlaşılır dili, özgünlüğü sayesinde her eserinde meziyetlerini gözler önüne serer.
Edebiyat Dünyasına İz Bırakan Kadınlar
Edebiyat, Fizik, Kimya, Ekonomi gibi pek çok farklı alanda verilen Nobel Ödüllerinin Edebiyat alanındaki en yaşlı alan yazarı Doris Lessing’dir. 88 yaşında Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülen yazar bu ödülü 2007 yılında kazanır. İran doğumlu olan yazar aslen soyu İngiliz bir aileden gelir. Katolik okuluna giden yazar 13 yaşında okulunu bırakarak evde kendi kendine yazı denemeleri yapar. Her zaman siyasî bir kimliği bulunan Doris Lessing ülkesinde sol bir partinin kurulmasına aracılık eder. Eserlerinde; bağımsız, solcu, feminist karakterlere, kültürel dayatmaları reddeden tiplere yer verir. Kadın hareketini konu edinen “Altın Defter’’ eseri kariyerinin önemli bir kitabı olarak görülür. Britanyalı yazar toplumsal ve siyasi bakış açısıyla yazdığı eserlerinde özgürlüğüne düşkün karakterlere yer verir. Evlilikler, Cehenneme İniş Talimatnamesi, Terörist gibi eserleri bulunur. Daha çok sosyalist bir bakış açısıyla yazdığı kitaplarla toplumsal hareketlenmeye öncülük eder.
Edebiyat dünyasına hatrı sayılır izler bırakan bu kadın yazarlar farklı bakış açılarını özgün kalemleri ile birleştirerek hayata ve topluma dair farkındalık uyandırmayı amaçlarlar. Nobel ödüllü kadın yazarlar başarılı çalışmalarıyla takdire layık görülür.
Odaklanma Sorunu Bir Sonraki:
Amsterdam’ın Lokal Restoranları: Vegan Taco’lardan İsrail Mutfağına