O, kuşkusuz ki dünyanın en başarılı tenisçilerinden. Evet, tahmininiz doğru. Roger Federer. Geçtiğimiz günlerde uzun zamandır süren başarılı spor hayatını noktalayan ve emekliliğe ayrılan Federer’in başarılarla dolu bir kariyer hayatı var!
Bir Efsanenin Doğuşu
Tenis denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Federer; 1981 yılında İsviçre’nin başkenti Basel’deki Münchenstein banliyösünde dünyaya geldi. Almanca, Fransızca ve İngilizce’yi akıcı bir şekilde kullanan tenisçi, basın konferanslarında bu üç dili de başarılı bir şekilde kullandı.
Henüz sekiz yaşındayken tenise başlayan Federer, on yaşındayken başarılı performansı ile tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Başarılı tenisçinin o dönem futbola da ilgisi ve yeteneği vardı ancak sonrasında teniste karar kıldı ve uzun yıllar sürecek kariyeri başlamış oldu! Yeteneği sayesinde on üç yaşındayken İsviçre Gençler Şampiyonu olmaya hak kazanan Federer, sonrasında eğitimini İsviçre Ulusal Tenis Akademisi’nde sürdürmeye başladı. On altı yaşındayken dünya çapındaki tenis oyuncusu gençler arasında zirveye yükselen Federer için 1998 yılı, profesyonel spor hayatına geçmeden önceki son yılıydı. Gençler turnuvalarında Wimbledon Juniors’u mağlubiyete uğrattı ve Orange Bowl‘u kazanarak sezonu kapattı. 1998 sezonunu ITF Dünya Gençler Şampiyonu olarak zirvede bitirdi ve Roger Federer, profesyonel tenis hayatına adım attı.
Federer’in Başarılı Kariyer Yolculuğu
Profesyonel tenisçilerin yarıştığı ATP Turnuvası’nı 2001 senesinde kazanan Roger Federer, bu turnuvanın ardından dünya erkekler tenis sıralamasında hızla zirveye yükselmeye başladı. Davis Cup’ta ülkesi İsviçre adına 3 maç kazanan başarılı oyuncu, ABD’yi ilk turda devre dışı bıraktı. Ardından ilk kez katılım gösterdiği Wimbledon Turnuvası’nda çeyrek finale kalan tenisçi; bu turnuvada bir başarısıyla daha adından söz ettirdi. Amerikalı tenis oyuncusu Pete Sampras’ı mağlubiyete uğratarak oyuncunun 31 maçlık yenilmezliğine son veren Federer’in adını artık herkes biliyordu! Roger Federer, 2003 yılında Grand Slam Turnuvası’nın da olduğu altı turnuvadan galibiyetle ayrıldı. 2004 senesinde bir koç ile çalışmadan kariyerine devam eden sporcu; oldukça önem arz eden Amerikan Açık, Avusturalya Açık ve Wimbledon turnuvalarını kazandıktan sonra dünyanın en iyilerinden biri olarak adından daha fazla söz ettirmeye başladı.
Roger Federer’in, pek çok başarıyı sığdırdığı kariyeri, bundan sonrasında da yükselişle devam etti. 2006 yılında en güçlü rakibi olan Rafael Nadal’ı yenerek Wimbledon Turnuvası’nı ve Avusturalya Açık Turnuvası’nı kazandı. 2006 yılı Federer için yeni bir başarı sayfası açacaktı. Başarılı oyuncu, Uluslararası Tenis Federasyonu tarafından erkeklerde, yılın şampiyon tenisçisi seçildi. Genç yaşına üst üste şampiyonluklar sığdıran tenisçi, sonrasında da katıldığı 17 turnuvanın 12’sini kazanarak sezonu 8 milyon dolar para ödülü kazanarak noktaladı.
İlham Veren Bir Sporcu
Maçlardaki zekası ve mümkün olduğunca az hata ile oynaması, Federer’i kariyerinde zirveye çıkardı. Ancak üst üste yaşadığı sakatlıklar sonrası toparlanamayan başarılı sporcu, çok sevdiği tenise geçtiğimiz eylül ayında veda etmek zorunda kaldı.
Tenis sporuna ilgi duyan veya duymayan her insanın adını en az bir kez duyduğu; ‘’ekselansları’’ olarak anılan Roger Federer, sadece iyi bir sporcu olarak değil; aynı zamanda alçakgönüllü ve sportmen bir insan olarak da anılıyordu. En büyük rakibi olarak bilinen Rafael Nadal da dahil olmak üzere tüm rakipleriyle sportmenlik içerisinde yarışan ve rekabet kuran Federer, son maçında rakiplerinin gözyaşları içinde uğurlandı.
Roger Federer; başarılı tenis kariyerinin yanı sıra adından sosyal sorumluluk projeleri ile de söz ettirdi. Roger Federer Foundation’u kuran sporcu, bu kuruluş ile çocuklar yararına üretilen projelere destek sağlıyor. Aynı zamanda 2005 yılında Endonezya’da gerçekleşen tsunami felaketinden etkilenenlere yardım amacıyla maç yapmak için tenis oyuncularını teşvik ederek harekete geçirdi. İmzalı raketlerini de UNICEF yararına satışa çıkaran Federer; kuşkusuz ki başarılı kariyerinin yanı sıra bu örnek davranışlarıyla da yıllar sonra bile adından söz ettirecek bir isim olmaya hak kazandı.
Devamı »